Hayatımızın en önemli ritüellerinden biri olan kahve aynı zamanda dünyada en çok ticareti yapılan ikinci ürün. Birinci sırada petrol, ikinci sırada ise kahve var. “İklim değişikliğini etkileyen en önemli ürünlerden biri de kahve. Kahve tükenecek mi? sorusu ekolojik dengeyi, azalan ormanları, sürdürülebilirlik mücadelesini de göz önüne aldığımızda önemli bir konu başlığı olarak karşımıza çıkıyor.
Yorumunuzu merak ediyoruz: Kahvenin geleceğini ne kadar görüyorsunuz? En büyük sorunlar neler? Yazının sonunda yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
Kahvenin ekolojik bir şekilde sürdürülebilir olması çiftçiler, dağıtıcılar ve, kafe işletmeleri ve tüketiciler için büyük bir önem taşıyor.
University of Alberta’da Tarım, Yaşam ve Çevre bilimleri fakültesi’nde araştırmacı Kaan Özdurak, yüksek lisans araştırma projesini kahve üzerine ekolojik bir araştırmayla başladı. Bu araştırmada çiftçilerin geçim sorunlarının sektörde önemli bir faktör olduğunu keşfetti.
“Kahve çiftçilerinin birçoğu yılda üç veya dört ay geçim sıkıntısı yaşıyor. Dünyada yaklaşık 12 milyon kahve çiftliği var. Bu nedenle kahve ekonomisinde çiftçinin geçim sorununun çözüme kavuşması çok önemli” diyor.
Özdurak’a göre, dünyanın en çok ticareti yapılan metalarından biri olan kahveye talep yıldan yıla da artış gösteriyor. Bununla beraber sektördeki başka faktörleri de göze alırsak kahve arzı, talebi karşılamayabilir. Bu ön görü de kahve tükenecek mi sorusuna bir anlamda cevap oluşturuyor.
Kahve ve İklim Değişikliği: Kahve Üretimi Azalıyor mu?
Kahve, iklim değişikliğine karşı en hassas bitkilerden biri. Kahve yetiştirmede iklim koşullarındaki her değişiklik kahveyi olumsuz etkiliyor. Özellikle de dünyadaki sıcaklık artışı ile kahveye zarar veren haşere ve mantarlarda büyük bir artış yaşanıyor, kahve kusurları artıyor.
Kaan Özdurak iklim değişikliğinin kahve üzerindeki etkisinin de arttığını dile getiriyor. Kahvenin yetişmesi için daha tropik iklimler gerekiyor. Fakat iklim sıcaklıkları arttıkça kahve çiftçileri daha yüksek rakımlara taşınarak ürün yetiştirmek zorunda kalacak.
Diğer yandan dünyada yeni jenerasyonun çiftçi olarak kahve ticaretine girmemesi ve mevcut çiftçilerin farklı iş dallarına kaymaları da farklı bir etki olarak karşımıza çıkıyor. Çiftçilerin yaş ortalaması bazı ülkelerde 50 civarında. Onlardan sonra kahveyi yetiştirecek kimse yok.
Kahvenin ekolojik sürdürülebilirliği
Kahve yetiştirirken kullanılan kimyasalların türü ve miktarı topraktaki organik maddelere de zarar veriyor. Bu da kahvenin ekosistemini ve sonraki nesillere sağlıklı olarak yetişmesini engelliyor. Toprağın verimliliğini azaltıyor. Yani toprak fakirleşiyor, verimliliği düşüyor ve biyolojik çeşitliliği azalıyor.
Kaan Özdurak araştırmasında şu sözlere de yer verdi:
“Tahminimiz, kahve üretiminin önümüzdeki 10 yıl içinde gözle görülür şekilde düşeceği yönünde. İnsanlar 2050 yılına kadar çok fazla kahve üretimi yapıp yapamayacağımızı sorguluyor”
Rainforest Alliance, University of Alberta seminerinde konuyu değerlendirdi.
1 Aralık 2022 tarihinde gerçekleşen seminerde Rainforest Alliance’dan Madiha Nawaz ana konuşmacıydı. Konu Özdurak’ın araştırmasına dayanıyordu.
Rainforest Alliance nedir?
Rainforest Alliance, şirketlerin “daha büyük sürdürülebilirlik taahhütlerini” tamamlamasına ve ürünleri eko-sürdürülebilir bir şekilde tedarik etmesine yardımcı olan, kar amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluş. Ayrıca “iklime duyarlı tarım uygulamaları” uygulayan sertifikalı çiftçiler tarafından üretilen ürünlere yerleştirilmiş kendi sertifika mührü vardır.
Kahve üretiminde sürdürülebilirlik
Rainforest Alliance, kahve sürdürülebilirliğine dört ana alan üzerinden yaklaşıyor:
- Sağlıklı topraklar inşa etmek,
- Çiftçiler için geçim kaynaklarını iyileştirmek,
- Biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini artırmak
- ve iklim değişikliğine uyum sağlamak.
Nawaz’a göre, 25 milyon kahve çiftçisi var ve geçim kaynakları bu çiftlikler. Yüksek sıcaklıklar verimi düşürüyor ve kahve kıtlığı sorunu yaşanıyor. İklim değişikliği büyük bir tehdit olarak ilk önce çiftçilerle karşı karşıya geliyor.
Ayrıca, haşereler, hastalıklar ve aşırı hava koşulları gibi ekolojik zorlukların da Rainforest Alliance’ın üzerinde çalıştığı önemli konular olduğunu belirtti.
Kahve tükenecek mi? Kahve kıtlığına neden olabilecek tehditler
Verimsiz ve ilaçlanmış topraklar, çiftçilerin geçim sorunu, haşereler ve mantarlar, ekim alanlarının azalması, sıcaklıkların artması, ağaç başına düşen kahvenin azalması gibi sorunlar.
Rejeneratif (Onarıcı-yenileyici) tarım ile önüne geçilebilir mi?
Nawaz “Rejeneratif tarım ile, topraktaki organik maddeyi yeniden inşa edebilir, kimyasal kirliliğin zararlarını tersine çevirebilir, daha az kimyasal kullanır, ekinlerin ve çevrelerindeki alanların biyolojik çeşitliliğini artırırabiliriz” diyor ve organik kahve üretimine teşvik ediyor.
Ayrıca kahve sektöründeki zorluklar ekolojik olanlarla sınırlı değil. İşgücü kıtlığı ve fiyat dalgalanmaları da sektörü etkiliyor, bu da Özdurak’ın dediği sektöre gençlerin girmemesinin nedenini oluşturuyor.
Nawaz, “Latin Amerika’da kahve üretim maliyetinin yüzde 15 ila 16’sı işçi maliyetleri içindir… Fakat çiftçiler yaşlanıyor ve kahve sektörüne dahil olan yeterince gençimiz yok.
Fiyat dalgalanması ve kahve gelirinde güvenilmezlik var. Son birkaç yıldır kahve fiyatları çiftçiler için çok yüksek ve harika çünkü dünya çapında kahve kıtlığı yaşanıyor. Bu da ister istemez “kahve tükenecek mi?” sorusunu sormamıza neden oluyor
Kaynak: https://thegatewayonline.ca/2023/01/the-future-of-coffee-eco-sustainability-and-its-challenges/